İbn Atâullah el-İskenderî Sözleri :
Alıp verdiğin hiçbir nefes yoktur ki, o nefeste Hakk’ın gerçekleştirdiği bir kederi olmasın.
Allah’a yaklaşman, O’nun sana yakınlığının şuuruna varmandır.
Allah’ın sana isyanına neden olabilecek ölçüde değil de, ancak yetecek ölçüde rızık vermesi, senin üzerinde nimetin tamamlılığını gösterir.
Allah’ın seni kulluğa ehil sayması, sana ödül olarak yeter.
Başlangıç, sonuçların tecelli yeridir. Kimin başlangıcı Allah ile olursa, sonu da onunla olur.
Bilginin hayırlısı, Allah’a karşı saygı ile korku- haşyet-uyandırandır.
Bir şeyi seven onun tutsağı olmuş demektir. Allah, kulunun kendisinden başkasına tutsak olmasını istemez.
Evren seni ancak beden olarak kuşatabilir. Yoksa ruhaniyetin açısından evren seni içine alamaz.
Haktan başkasından himmet dileme, çünkü dilekler; kerim olandan başkasına ulaşamaz.
Haktan dilediğin şeylerin en hayırlısı, onun senden istediğidir.
Her sorulana cevap vereni, her gördüğünü anlatanı, her bildiğini söyleyeni görürsen; onun bilgisizliğini anla.
İbadetler için boş vakit arayıp geçirmek, nefsin ahmaklığındandır.
İleri ve keskin himmetler bile, kaderleri çevreleyen surları delemez.
İnsan ve nimetleriyle Allah’a yönelmeyen kimse, sınanmanın zincirleriyle ona doğru çekilir.
İnsanlar, iyiliğin bizzat sende olduğunu sandıkları için seni överler. Ama sen kendi durumundaki gerçeği bildiğin için, nefsini kınamayı sürdür.
Kalıcı olan bir izzetle şereflenmek istersen, ölümlü bir izzetle aziz olmak isteme.
Kendi iyiliklerinden söz edip duranları, yapmış oldukları bir hata susturuverir. Oysa, Allah’ın bağışlarından söz edenleri, hiçbir hata susturamaz.
Kendisi ile olan alışverişini peşin olarak yapan kula, karşılığını veren Rabbimizin şanı ne yücedir.
Kendisini yaptığı işin üzerinde gören kimse, mütevazı değildir. Alçakgönüllü insan, kendisini yaptığı işin altında görendir.
Kimi vergiler gerçekte mahrum bırakılmanı; mahrum bırakılman da sana verildiğini gösterir.
Nice ömürler vardır ki, zamanı uzun değeri kısa; nice ömürler vardır ki, zamanı kısa, değeri çoktur.
O’nun adaletiyle karşılaşınca günahın küçüğü olmaz. Fazlına göre ise büyük günah yoktur.
Rabbimin sana ihsanı nerede, senin ona ettiğin kulluk nerede?
Sakın halktan bir şey almak için elini uzatma. Eğer verenin gerçekte halk değil, mevlân olduğunu görüyorsan, o zaman bilginin uygun gördüğü ölçüde alabilirsin.
Sana açılmamış gizlileri kurcalayacağı na, kendi gizli ayıplarını araştır. Bu daha hayırlıdır.
Sana karşılıksız olarak verileceği önce den belirlenen ve güvence altına alınan rızk için bütün gücünle çalışarak senden istenilen kolluk görevlerini savsaklaman, kalp gözünün körlüğünü gösterir.
Seni ibadet yapmaya layık görmesi, Allah’ın armağanı olarak sana yeter.
Sevdiğinde bir karşılık bekleyen ve bir gaye için seven kimse, gerçek muhip değildir. Çünkü muhip, her şeyi ilk senin uğruna harcayandır. Senden bir şeyler bekleyen değildir.
Söylenen her söz; içinden çıktığı kalbin kılığını, üzerinde taşır.
Şeytanın sana düşman oluşu, Allah’a yönelmen içindir.
Varlıklarına sevindiğin şeyler az olsun; yokluklarına üzüldüklerin de az olur.
Yapacağın iki işten hangisini yapacağına karar veremezsen, nefsine ağır geleni seç. Çünkü ancak hak olan nefsine ağır gelir.
