Özlü SözlerYazarlara Göre Sözler

Ahmed Fevzi Yüksel Sözleri

Ahmed Fevzi Yüksel - Kısa Biyografi

Akşam, Milliyet ve Radikal Gazeteleri ile Piyasalar Dergisi, Yedi İklim, Türk Edebiyatı, Yeni Dünya, Popüler Bilim ve New Istabul Dergilerinde makaleleri yayımlanan yazar.

Ahmed Fevzi Yüksel Sözleri :

Ahmak konumuna düşmemek için, yorum yapmayın.

Allah’a ulaşan yol, aklın sevgi ile bütünleştiği istikamette olur.

Arınmak, ateşle dağlanmak gibidir.

Ateşi maşa ile değil çıplak elle tuttuğunda algılayabilme imkanı doğar.

Ahmed Fevzi Yüksel Sözleri

Ay dünyanın etrafında döner ancak dünyayı etkiler.

Batıni müşahade, zahirde ki değerlendirmeyle netleşir.

Bazı şeyleri basite almanın, gerçeği örtmekten farkı yoktur.

Ahmed Fevzi Yüksel Sözleri

Bazıları üretir, bir kısmı da artıkları yer.

Bedensellik kokan bir sevgi, er geç bitmeye mahkumdur.

Beşeriyet, tanrısallığa uzanan bir yoldur. İbadetin ne olduğunu söylemeye gerek var mı?

Beynin size yapacağı en büyük zulüm, kendisini aktif hale getirmesidir.

Bir iyimserin hayal ürünü, neticede iflah olmaz şartları getirecektir.

Bir şey taklit olarak değil, yaşamak için yapılmalıdır.

Ahmed Fevzi Yüksel Sözleri

Cenab-ı Hak zerrede yaşamayı, yaşanılan her anın hazmını vermeğe nasip etsin.

Cennetin ahmakla dolu oluşu, vehmin nur boyutunda kalkmadığının delilidir.

Çileyi bilerek çekmek daha faziletlidir. İbadeti bilerek yapmak da.

Davranışlarında kararı bilmek saygınlığı kazandırır.

Dostluk, beşeri bir ihtiyaçtan kaynaklanır.

Duygular ön planda ise yaşam gerilerdedir.

Duyguların getirdiği heyecan geçicidir. Aslı özünden gelendir.

Duygusal yönleri ibadet kılıfı altında gizleyenler; kurtuluşa ermezler, asla arınamazlar.

Dünden ibret alan, yarını inşa etmeye başlar.

Dünü bugüne taşıyan, dünün yükünü taşır.

Dünü seven bugünü sevmedikçe, dünü sevmiş sayılmaz.

Ehlullâh ile halk arasında ki fark; bir toz tanesi ile, Everest Dağı arasında ki fark gibidir.

Etiği dedikodu olanlar asla secde yapamayacaklardır. Allah’ın ismini kullansalar bile, onların dilinden düşürmediği Tanrı’dır.

Fizyolojik beraberliğin, ruhsal beraberlik ile ilgisi yoktur.

Geleceği söyleme, an-ı daim yaşantısının bir işaretidir.

Gen boyutu, enerjiyle beyin arasında aracı katıdır.

Gerçek dua, hissedilendir.

Ahmed Fevzi Yüksel Sözleri

Gönlün sınırı yoktur, konacağı yer belli olmaz.

Görecelik kalktığında her şey doğrudur.

Hakka halk gözüyle bakmak iki nedenle olur; marifet ve beşeriyet.

Her birim, kendi fiillerinin neticesini yaşar.

Her hissediş, her duyuş sevgi değildir. Onu, gerçek kimliği ile karşınıza çıktığında anlamış olursunuz.

Her insan, yalnızlıktan şikâyetçidir. Ne var ki, o andan geldiğini bir türlü hatırlamaz.

Hislerin dile gelişi, mistizmle yoğrulmuş düşüncelerin aktarımı değildir.

Hoşgörü, sınır tanımaz.

Ahmed Fevzi Yüksel Sözleri

Hoşlandığın şeyler, seni cennete ulaştırmaz.

Huşu namaza, haşyet ilme aittir.

İbadet türü çalışmalar, arınmaya uzanan basamaklardır.

idrak da idraksizlik, idraksizlikte idrak vardır.

İftira, gıybet tevil edilmez.

İmtihan olmayanla, imtihan olunmaz.

İnadını, ilahlaştırma aşamasına getirmemeye çalış.

İnsana bir şeyler verebilen, bazı şeyleri alıp götüren; konuşma, sohbettir.

İnsanı Allah’tan perdeleyen şirki oluşturan en önemli duygu, korkudur.

İnsanın hissettiği ve idrak ettiği şeyler, klasik anlamın dışında bir tespih ve duadır.

İnsanın iki gayesi olmalı, üretmek ve paylaşmak.

Kendi kendine bırakırsan, sonunda kendinle baş başa kalırsın.

Kendinde değil, Allah’ta rahat ol.

Kendine pay çıkarmayan bir benliğe ulaşabilirseniz; mutluluğu yakalamış, hürriyete kavuşmuş bir işiniz var demektir.

Kişi beğenmediğini tenkit eder. Aslında onda hoşlanmadığı, kendi huylarıdır.

Kişisel elektriklenmelerin sevgiyle alakası yoktur. Elektriklenme, fizyolojik yapının istek ve arzuları istikametin de doğar ve zamanla son bulur.

Küfrün sizde oturması, yerleşmesi için “ben bunu yapmasaydım” demeniz yeterlidir.

Mana âleminin sarraflığı ile varlık âleminin tüccarlığını karıştıran da, mutlaka bir “ben” lik anlayışının farkı bulunmaktadır.

Marifetin zekâtı, marifeti oluşturmaktır.

Menfaat kuşkuyu yok eder, menfaatsizlik kuşku yaratır.

Menfaate dayalı dostluklar, er geç yıkılmaya mahkûmdur.

Nifak sokma, evliyalık alâmetlerinden değildir.

Onda olanın, sende var olduğunu o söylemiyor mu?

Özgürlükte, duygulara yer yoktur.

Peşin hükümlülüğün, samimiyet kavramında asla yeri olmaz.

Sevgi, satın alınan ve çalışılarak elde edilen bir şey değildir. O, hep aynı yerde durur.

Sevgi, bilgiyi ilme dönüştüren bir etmendir.

Sevginin hocası yoktur, mürşit kendisidir.

Sevginin ilacı yoktur.

Seviyorum demeyin, beğeniyorum deyin. Zira sevgi, kolay yutulur bir lokma değildir.

Şayet üretilecek bir şey yoksa hayat çoğu zaman bir sıkıntıdır.

Şeytaniyet vasfı olmasaydı, Adem halife olabilir miydi?

Tahakkümün değil varlığı, gölgesi bile hissedilmemelidir.

Takdir yetisi kapanmış olanın, tenkit kapıları sonuna dek açılmıştır.

Taklit, imanın bir kolu değildir. Olsa olsa bir küfür halidir.

Tartışma, algılamaya mani olan beşeri bir duygudur.

Telaffuz etmek, yaşamak anlamına gelmez.

Tepe tepe kullanan, ancak beşeri seyirde olandır.

Tepki, kavramlara olan uzaklıktan ve tabiata olan yakınlıktan kaynaklanır.

Tepkisiz olmak; ortaya hiçbir şey koymamak değil, yeri zamanı gelince gereğini yapmaktır.

Teşbih yönü olmayan tevhit görüşü, tanrısallığa uzanan bir yoldur.

Vahdet-i vücut, varlıkta vechin seyridir.

Var olduğunu kabul eden, yokluğunu nasıl hissedebilir ki?

Vicdan sahibi, kısık seslidir.

Yanlış bir söz veya davranışla karşı karşıya kaldığında, doğrusunu ancak bir kere söyleme hakkın vardır.

Yapılan en kolay iş, havanda su dövmektir.

Yaşam, kabullenmektir.

Yaşam, şuur sahibi insanların malıdır.

Yaşam; zemini kaygan, zorluklarla dolu, yürüyen bir bant gibidir.

Yaşama, pencereden bakar gibi bakın.

Yaşamını sadece ibadete endeksleyenler, mahşerde elinde şirk bayrağı olduğu halde dolaşacak olanlardır.

Yaşayan ile yaşamayan arasında fark olmasaydı, Alûn’un şeytandan ne ayrıcalığı olabilirdi?

Yetiştireceğiniz her insanda; dua, rahmet ve bereket kazanıp kendinizi yok edebilirsiniz.

Yok’a elbise giydirmek bir sanattır.

Yöneldiğin mahallin, her boyutta senin perdelerini kaldırabilecek vasıfta olması gerekir.

Zahir ilimlere sahip olanların, gideceği cennetler bellidir.

Zaman, sevginin varlığında kendini yok eder.

Zannın ilacı, yorumsuzluktur.

Zevkleri içgüdü haline getirmek başka, Allah’ı yaşamak başkadır. Anlayan anladığı basamağı yaşar.

Zuhur, zuhura ve tecelliye perdedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı