İngiliz Atasözleri :
Acelecilik, yavaşlatır.
Ağzım balık yesin ama ayağım suya değmesin isteriz.
Akılsızlar ev yapar, akıllılar satın alır.
Başkalarının konuştuğunu gizlice dinleyen, kendi ayıbını işitir.
Bir düşmanımızı bağışlamak zorunda kalsak bile, güvenmeye mecbur değiliz.
Bir gram önlem, bir kilo tedaviden daha önemlidir.
Bir kişinin yemeği, diğerinin zehridir.
Birçok aşçının olduğu yerde, çorba iyi pişmez.
Birinin çöplüğü, diğerinin zenginliğidir.
Büyük balık dipte yüzer.
Cahil kral, taç giydirilmiş eşektir.
Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı sorular sorarlar.
Cesurlar bir kere ölür, korkaklar bin kere.
Çarşıdaki dost evdeki paradan iyidir.
Çekilen ıstıraplar insanı yükseklere çıkartan merdivenin basamaklarıdır.
Çocukları duymayınız, görünüz.
Diplomat; ‘evet’ demekle ‘belki’yi düşünür, ‘belki’ derse ‘hayır’ demek istiyordur, ‘hayır’ derse diplomat değildir.
Dua gündüzün anahtarı, gecenin kilidi olmalıdır.
Eski günah yeni utanç doğurur.
Evlilik; fırtınalı bir denizse, bekârlık da bulanık bir bataklıktır.
Eylem, bilginin meyvesidir.
Gecenin binlerce gözü vardır, gündüzün bir tane. Aklın binlerce gözü vardır, kalbin bir tane.
Gözlerinizi kaparsanız, elbette karanlıkta kalırsınız.
Günahlarımız ve borçlarımız her zaman düşündüklerimizden fazladır.
Güzel, güzel davranandır.
Haklıysanız eleştirilmekten korkmayın… Köpeklerin de piresi olur.
Hayatın sırrı şudur; beğendiğinizi yapmayın fakat yaptıklarınızı beğenin.
Her pencere, büyüklüğüne göre ay ışığı alır.
Her yaranın merhemi ayrıdır.
Herkes, kendi geleceğinin mimarıdır.
Hiçbir şey çok kötü değildir, ancak daha kötü olabilir.
Hilekarlık giyinmelidir, gerçek çıplak dolaşmayı sever.
Istıraplar, insanı gökyüzüne götüren merdivenlerdir.
İki kafa, bir kafadan iyidir.
İki yanlış, asla bir doğru yapmaz.
İltifat bir soluk rüzgarla eşittir.
İngiltere’de adalet herkese açıktır, Ritz otelindeki gibi.
İstediğin kadar sık, turpun kanı çıkmaz.
İstekler at olsaydı, dilenciler atlı olurdu.
İyi bir başlangıç, iyi bir son getirir.
Kadınlar; gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar.
Kanunlar yol gösteren ve tehlikeleri ve fenalıkları işaret eden deniz fenerleri gibidir.
Kedinin olmadığı yerde, fareler cirit atar.
Kimsenin kazanmadığı pazarlık, kötü pazarlıktır.
Köprüye gelmeden, geçmeye çalışma.
Kusurlarını yüzüne söyledikleri için, düşmanlarını sev.
Mutlu doğmak, zengin doğmaktan iyidir.
Öğrenci hazır olduğunda, öğretmen orada olacaktır.
Pazarlık etmek için, en az iki kişi gereklidir.
Rakamlar yalan söylemez, yalancılar rakam kullanır.
Sabır; nezaket ve kudrettir.
Senin açtığın dükkân, yeni dükkanların açılmasını sağlayacaktır.
Sersemler, akıllıların yedi yılda cevaplandıramayacağı soruları bir günde sorarlar.
Sevmeyenler, sevenlerin dedikodusunu yapar.
Sırça köşkte oturan, taş atmaktan çekinmelidir.
Sineği balla yakalamak, sirkeyle yakalamaktan daha kolaydır.
Son gülen, iyi güler.
Söylemek kolay, yapmak zordur.
Şöhret, kabiliyetin gölgesidir.
Taç baş ağrısına iyi gelmez.
Ucuz şey alabilecek kadar zengin değilim.
Umutsuzluk, insanın gücünü çoğaltır.
Yarım ekmek hiç yoktan iyidir.
Yoksulluk, arkadaşlıktan hoşlanır.
